Yalnız Gezerin Düşleri - Jean-Jacques Rousseau

 Samimi ve İçten Bir Deneyim Aktarımı

Bir şeyler yazmaya meraklı biriyseniz bazen bazı cümleler görürsünüz. Bir şiirde, bir şarkı sözünde veya her hangi bir metnin içerisinde gördüğünüz bu cümleler veya söz kalıpları sizde ‘’o kadar güzel yazılmış ki kendi zihnimin ürünü olmasını isterdim’’ hissiyatı oluştururular. Rousseau’nun Yalnız Gezerin Düşleri adlı kitabıyla karşılaştığımda aynen böyle bir hissiyat oluşmuştu içimde. Yalnız Gezerin Düşleri, ne kadar etkileyici ve imrenilesi bir isim. Adını çokça maruz kalsam da Jean-Jacques Rousseau daha önce hiç okumadığım bir düşünürdü ve ilk kitabı da ismine karşı duyduğum kıskançlık seviyesindeki beğeniden ötürü Yalnız Gezerin Düşleri oldu. Yalnız Gezerin Düşleri, Aydınlanma ve Fransız İhtilalını yazdıklarıyla etkileyen; Fransız düşünür, bestekâr, yazar Jean-Jacques Rousseau’nun altmış dört yaşındayken yazmaya başladığı ve tamamlamaya ömrünün yetmediği kıymetli bir eserdir. Kitap, ismine Gezi denilen ve gezintiler esnasında yazılan on bölümden oluşmakta. Rousseau’nun yolu, kendisi gibi dönemin önemli filozoflarından Voltaire ile karşılaşmış ve iyi başlasa da bu ikilinin arasındaki iletişim bir süre sonra iki düşmanın arasındaki iletişime dönüşmüştür. Bu düşmanlıkta tabiatı gereği karamsar ve kuruntulu fikirleri bulunan Rousseau’nun payı kadar isimsiz bir mektupla Rousseau’nun kendi çocuklarını yetiştirme yurtlarına bıraktığını ifşa eden Volteire’nin de payı büyüktür. Voltaire’nin bu isimsiz mektubuyla toplumun ahlaka önem veren kemsi Rousseau’ya sırt çevirmiştir. Bu olaydan sonra insanlara ait düşünceleri giderek karamsar bir hale gelen Rousseau adeta insanlardan kaçmış ve gittiği yerlerde tanınmamak için çaba sarf etmiştir. Yalnız Gezerin Düşleri’nde Rousseau’nun bu kaçışla, insanlarla ve doğayla ilişkisini kendi ağzından samimi ve yer yer trajik bir üslupla okuyacaksınız. Rousseau’nun ömrünün son iki yılında taslak halinde yazdığı metinlerin bir ara getirilmesiyle oluşturulan Yalnız Gezerin düşleri dönemin fikir ve düşünce bakımından önde gelen bir insanının yaşlılık döneminde kaleme aldığı birer tecrübe hazineleridir bana göre. İnsanın çocukluk, gençlik ve yaşlılık döneminde okuduğu ve her dönemde farklı bir deneyim yaşadığı bazı kitaplar vardır. Yalnız Gezerin Düşleri de hayatın farklı dönemlerinde okunacak ve emin ki her okumada insana farklı bir deneyim katacak oldukça değerli bir kitap. İyi okumalar.

Yorumlar