Yeraltından Notlar - Fyodor Dostoyevski

 Baylar yemin ederim ki her şeyi fazlasıyla anlamak bir hastalıktır.

Yeraltından Notlar’a; ‘’Gerek ‘’Notlar’’ yazarının, gerek ‘’Notlar’’ın tamamen hayal mahsulü olduğu şüphesizdir. Bunula beraber çevremizdeki insanlar üzerinde biraz düşünülürse, bu notların yazarı gibi şahısların aramızda bulunmasının yalnız mümkün değil, muhakkak olduğu anlaşılır.’’ Diyerek giriş yapar Fyodor Dostoyevski. Dostoyevski Yeraltından Notlar’ı iki bölüm olarak kurgulamıştır. İlk bölüm olan ‘’Yeraltı’’ bölümünde Notlar’ın yazarının iç dünyasında hem kendi benliği hem de toplumdaki diğer insanlarla gerçek hayatta bir türlü gerçekleştiremediği çatışmalar bütünü aktarılır. İkinci bölüm olan ‘’Notlar’’ kısmında karakterimizi ciddiye almayıp onunla alay eden, onu küçük gören grubuyla yaşadığı olaylar ve daha sonrasında bir genelevde tanıştığı Liza adlı kadına aniden içini dökmek istemesi ile gelişen olaylar anlatılmaktadır. Günümüz modern toplumu kendi mevcudiyetini korumak ve kurulu bazı düzenlerinin devamlılığını esas kılıp mevcudiyetindeki bireyleri daha kolay kontrolü altında tutabilmek adına bireyi aslında olduğu kişiye yabancı kılar. Onu toplumsal, yazılı olmayan kurallar ve bazı popüler kültür dayatmaları altında yaşamaya mahkûm eder. Birey böyle bir sistemde hayatını kendini tanıyamadan, olduğu kişi değil de diğerlerinin olmasını istedikleri kişi olarak, sürekli bir huzursuzluk ve adına hayat mücadelesi denilen yoğun temponun altında geçirir. Fakat kişi yine de toplumun aslında tamamen kişinin kendine ait olan zamandan yine ona bahşettiği, adına ‘’tatil’’ denilen ufak zaman dilimlerinde kendini mutlu hissetme sanrısına kapılır. Öyle ki bu yol bedenen daha öeşakatli olsa da ruhen daha az ızdıraplı ve nispeten daha kolay bir yoldur.İnsan bazen kendini isteyerek kandırabilir. Yaşayıp gitmek. Bu yaşam biçimi de bir tercih olabilir, yargılanmamalıdır. Dostoyevski, psikoloji ve psiko analiz kavramlarının yeni yeni ortaya çıktığı 19.yy’ın ortalarında kaleme aldığı Yeraltından Notlar adlı kitabında; insanı ve insanın zihnindeki ego, ID ve super egosu bir başka deyişle benliğini oluşturan öğelerle yaşadığı çatışmayı çok iyi gözlemleyip büyük bir ustalıkla kaleme almaktadır. Bu bağlamda kendi ile yüzleşmekten kaçan, kendinin ve içindeki şeytanın farkında olmayan hayatın akışına kapılıp yaşayıp giden günümüz insanının bu kitabı okuyarak ve üzerine mümkün olduğunca düşünerek gerçekte olduğu kişi ile tanışmasının hatta barışmasının elzem olduğunu düşünmekteyim. İyi okumalar.

Yorumlar