İki bin yıl önceden gelen bir İmparator: Aurelius
İki bin yıl önceden günümüze ulaşan ses: Stoacı Marcus Aurelius'un Kendime Düşünceler adlı eseri. Romanın ''Beş iyi imparatorun sonuncusu'' sayılan Aurelius çıktığı bir sefer sırasında kendine has Stoacı felsefesi ile imparatorluğu öncesinde, sırasında ve sonrasında edindiği tecrübeleri, düşünce yapısını kayıt altına almış. İmparator eseri yazarken bir asilden çok sıradan bir insan olarak kendini konumlandırmış ve çevresinde, dünyasında olup bitenler hakkındaki görüşlerini eserine yansıtmış.
Kitabı okumadan önce beni böyle bir deneyimin beklediğinden hiç haberim yoktu.
Günümüz insanının sıkıntılarının bundan iki bin yıl önce yaşamış bir imparatorun sıkıntılarıyla paralellik göstereceğini, bazı noktalardan kesişeceğini düşünmezdim.
Kitap İmparatorun o ana kadar onun yetişmesinde pay sahibi olmuş insanlardan neler öğrendiğini yazmasıyla başlıyor. Daha sonra Stoacı felsefe ile İmparator; insan, doğa, evren ve Tanrı gibi bir çok konuda kendi görüşlerini sıralamaya başlıyor. Kitabın katıldığım ve haklı gördüğüm bir çok noktası olsa da yine de bazı noktalardan günümüz toplumu ile örtüşmeyen düşünceleri barındırdığı da bir gerçek.
Aurelius'un bu kitabı; insanın özünde aslında hiç değişmediği, evrenin sonsuzluğu yanında insan hayatının bir hiç olarak kaldığı, ölümün her an ve her yerde kol gezse de bizim onu çok uzaktaymış gibi algıladığımız gerçeği ve benzeri bir çok konuda okuyucuyu düşünmeye sevk ediyor. Stoacı felsefeyi tanıtması acısından da bu kitabın okunmasını önemli bulduğumu belirtmeliyim. Daha önce bu felsefi düşünce akımına karşı hiç fikrim olmamasına rağmen bu kitapla birlikte Stoacılığı tanımaya, öğrenmeye başladığımı ifade etmeliyim.
Son olarak kitap son kısımlara doğru kendi içerisinde biraz tekrara düşse de Stoacı felsefe ile İslami ögeler arasındaki dikkate değer benzerlikleri görmek sizi şaşırtacaktır. İyi okumalar.
Yorumlar
Yorum Gönder